Nasıl Risk Alıp Yola Çıktım?
- Özlem Aktaş
- 11 Nis
- 2 dakikada okunur
Bugün sizlere biraz kendimden, aldığım risklerden ve bu risklerin beni nasıl bugünkü noktaya getirdiğinden bahsetmek istiyorum. Belki içlerinden bazıları size de tanıdık gelecek, belki de içinizdeki "keşke"leri harekete geçirmenize vesile olacak. Çünkü inanın, her şey bir adım atmakla başlıyor. Ben hayatım boyunca risk almaktan korkmadım. Hatta çoğu zaman, riskleri fırsata çevirmeyi seçtim. Bu huyum, sadece iş hayatımda değil, öğrencilik yıllarımdan itibaren benimleydi.
Lisede eşit ağırlık bölümündeydim (evet, bizde hâlâ böyle bölümler vardı, şu anki sistemde işler nasıl yürüyor açıkçası pek takip etmiyorum 🙃). Ama buna rağmen yabancı dil sınavına hazırlanıp İngilizce öğretmenliğini kazandım. Fakat daha bölümü okumaya başlamadan önce içten içe biliyordum: Ben öğretmenlik yapmayacağım.
Bu kararı netleştirmem uzun sürmedi. Yine de mezun olduktan sonra bir yıl öğretmenlik yapmayı denedim. Bu da kendi kendime verdiğim kararın ne kadar doğru olduğunu görmek açısından değerli bir deneyimdi. Öğretmenlik kesinlikle çok kutsal bir meslek, ama herkesin yapabileceği bir iş değil. Benim yolum, bakış açım ve hedeflerim başka bir yöne gidiyordu.
Asıl dönüm noktam, TikTok Türkiye ofisinde çalışmaya başlamam oldu. Dijital dünyayla iç içe geçen bu 4 yıl, bana inanılmaz şeyler kattı. Yepyeni bir evrenin kapılarını araladım, markaları, içerik üretmeyi, sosyal medyanın gücünü yakından gördüm. Ama bir süre sonra içimde bir ses tekrar etmeye başladı:
"Artık sıra kendi işimi kurmaya geldi."

Bu kararın ardından, Acunmedya Akademi’nin dijital pazarlama eğitimine katıldım. Bu eğitim bana sadece bilgi değil, vizyon da kazandırdı. Hem sektör profesyonelleriyle tanıştım hem de hangi alanlarda ilerlemek istediğime dair kafamda net bir yol haritası oluştu.
Ama ben sadece öğrenmekle kalmak istemedim. Öğrendiklerimi uygulayarak, gerçekten yapabildiğimi görmek istedim.
İşte bu düşünceyle "Girişime Dair" adında kendi blog sitemi kurdum. Açıkçası ilk başta amaç sadece SEO'yu öğrenmek ve deneyimlemekti. Fakat yazdıkça yazılarım Google’da üst sıralarda çıkmaya başladı. Bu da bana “Yapabiliyorum!” duygusunu fazlasıyla verdi.
Blogla birlikte bir de Instagram hesabı açtım. Amacım sosyal medya yönetimini, içerik üretimini ve dijitalde bir kitle oluşturma süreçlerini adım adım uygulamalı olarak öğrenmekti. Paylaştıkça daha iyi anladım ki; içerik üretmek sadece teknik bilgiyle değil, tutku ve süreklilikle de alakalı.
İlk üç ayda blog ve Instagram hesabımı belli bir seviyeye taşıyabildim. Bu da beni cesaretlendirdi.
Sonra gerçekten büyük bir karar aldım. TikTok’tan ayrıldım. Evet, global bir şirkette, iyi şartlarda çalışıyordum. Ama içimdeki ses daha baskındı Ya hayalinin peşinden gitmeli ya da hep içinde ukde kalacak.
Ben hayalimin peşinden gitmeyi seçtim.
Bu süreç benim için sadece iş değiştirmek değil, hayatı farklı yaşama kararıydı. Artık zamandan ve mekândan bağımsız bir şekilde üretmek, öğrenmek ve katkı sağlamak istiyordum. Bugün her ne kadar bazıları bu durumu farklı yorumluyor olsa dahi ben kendimi zamandan ve mekansdan bağımsız biri olarak tanımlıyorum :)
Bugün hâlâ öğrenmeye, üretmeye ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum.Girişimcilik yolculuğu kolay değil. Ama ne istediğinizi biliyorsanız, attığınız her adımın anlamı büyük.
Ben bu yolda risk alarak büyüdüm. Şu an da kendi işimi kurma sürecindeyim.Hem araştırıyorum, hem öğreniyorum, hem de yıllardır TikTok’ta edindiğim deneyimleri, aldığım eğitimlerde öğrendiklerimle birleştirerek sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu yüzden Girişime Dair sadece bir blog değil, aynı zamanda bir “öğrenme ve gelişim markası” haline gelsin istiyorum.Amacım; dijital dünyada kendi yolunu çizmek isteyen herkes için uygulanabilir, sade ve ilham veren içerikler üretmek.


Yorumlar